Antalya’dan Kuşadası’na 10 Günlük Seyahat
Antalya’dan Kuşadası’na 10 Günlük Seyahat
Geçenlerde Akdeniz ve Ege’de Antalya- Konyaaltı, Kaleiçi, Fethiye, Hisarönü, Ölüdeniz, Aydın Kuşadası ve Kadınlar Denizi’ni kapsayan on günlük bir seyahate çıkarak Antalya, Muğla, Aydın ve biraz da İzmir’in değişik manzaralarını görme şansı buldum. Şubat ayıydı ve İstanbul’da hava gerçekten soğuktu ve şehirden ayrıldıktan sonra da epey bir kar yağdı ve Antalya’da da sıcaklık on derece kadar daha yüksekte seyretti. Bu nedenle İstanbul Sabiha Gökçen’den bir sabah Türk Hava Yolları uçuşu ile Antalyaya gittim. Ve bu Antalyaya olan ziyaretim Ekim ayı sonundaki ziyaretimden sonra ikinci kez oldu. Daha önce Kemer’in Göynük kasabasında Seagull Resort’da iki gün, Antalya Lara’da Akra Barut Oteli‘nde iki gün kalma şansım oldu.
Antalya’ya Turistler Neden Geliyor?
Malum 2016 Temmuz’undaki darbe girişimi ve terör saldırıları 2015’de başlamadan önce Türkiye dünyanın en çok ziyaret edilen 6. ülkesi durumuna gelmişti ve Antalya, İstanbul’dan sonra ülkede en çok ziyaret edilen ikinci kent konumunda. Antalya şehrini sevdiğim kesin ve birçok yabancı eminim şehrin adını bile duymamıştır. Ama şehrin havaalanı çok yoğun bir yolcu trafiğine sahip ve bunun asıl nedeni şehir merkezinin kendinden ziyade, Antalya bölgesinde çok fazla görecek şey ve yer olması, güneş, plaj, kültür ve tarih dolu çok büyük bir turizm bölgesi. Yani turistler geldiğinde Kaleiçi, Konyaaltı, Lara gibi yerleri ziyaret ediyorlar ama, genelde herşey dahil konseptiyle çalışan, sahillerdeki dört ve beş yıldızlı otellere geliyorlar.
Antalya’ya Neden Tekrar Geldim?
Kemer, Side, Alanya (şu and kendi Gazipaşa Havaalanı’na sahip), Kaş, Kalkan, Belek gibi tatil kasaba ve merkezleri, görkemli Toros Dağları, en güzel kumsallar, en berrak sular, antik tarih, sıcak havası, dost canlısı yerlileri ve daha birçok şey var bülgede. Ziyaretimin sebebine gelince Amazon sitelerimle epey yoğundum bir süredir ve Istanbul’daki evi kiraya verip güney veya Ege’de bir yere taşınma düşüncem vardı. Bu yüzden sürekli olarak yaşamak için bazı potansiyel yerlere bir bakmak istedim, evlerin kalitesine, şehirlere vs., enerjileri nasıl bana uyar mı genel bir nabız yoklaması yapmak istedim.
Antalya Havaalanı’ndan Şehre Ulaşım?
Antalya Havalimanı’na vardığınızda, Antalya şehrine ve tatil beldelerinin her yerine götürecek olan taksi ve özel transfer hizmetlerinin haricinde, şehre gitmek için toplu taşıma araçlarında gördüğüm kadarıyla iki seçeneğiniz var. Birincisi, yaklaşık 11 lira olan Havas, havalimanından şehir merkezine kadar, ardından otogara kadar direk götüren- zaten tek hat olan Antray tramvay hizmeti mevcut. Bu da yaklaşık 1.65 Lira gibi bişeydi, yani Istanbul için epey uygun fiyat.
Antalya’da Ucuz ve Güzel Otel Tavsiyesi?
Uçuşumuz zamanında Antalya havalimanına indi ve bagajım için biraz bekledikten sonra şehir merkezindeki tramvaya binip Mark Antalya AVM yakınında inip Konyaaltı Plajı’na transfer yaptım. Kaldığım Beyaz Melek Oteli küçük ama çok güzeldi, plaja da yakındı ve ölü sezon olduğundan ve Türk turizmi saldırılar ve darbe girişimi ile mücadele durumunda olduğu için güzel bir açık büfe kahvaltı da dahil olmak üzere 40 Lira gibi cüzi bir rakamdı- Booking.com’dan rezervasyon yaptım. Resepsiyonda otelin sahiplerinden biri karşıladı, son derece sıcak kanlılar, üst katta bulunan odam hazır olmadığından kahvaltıya oturdum.
Antalya’da Sürekli Yaşanır mı?
Kahvaltıdan sonra Konyaaltı’nda biraz yürüyüşe çıktım, daha sonra emlakçılardan biri geldi ev göstermek için. Bu konuya daha sonra girecem ama aman emlakçılarla dikkatli olun, çakal olmuş herkes, satış yapmak için yapmayacakları şey yok. Antalya ve Konyaaltı bölgesi epey hoşuma gitti. Enerjisi güzel, şehir güzel, neredeyse tüm şehirlerimizde yaygın olan betonlaşma sorunu da var tabi. Bazen, doğayı ve yeşil alanları yok etmek ve şehri güzelleştirmek kaygısı olmadan nasıl onlarca yıldır rastgele bu apartmanları her yere dikmişler, hayret ediyorum. Hele Kuşadası gibi bir yerin, daha 15-20 sene önce yemyeşil bir tatil kasabasıyken, küçük Izmir’e dönüşmesi ve merkezinde alabildiğine çirkin bir betonlaşma var.
Türkiye’deki Güzellikler ve Betonlaşma İkilemi
Neyse ki, Türkiye, antik tarih, kültür ve coğrafya / manzara çeşitliliği, güzel mutfağı ve dost canlısı insanları açısından epey bir zenginliği var da kurtarıyor betonlaşma durumunu az da olsa. Bu faktörler büyük şehirlerdeki çirkinliklerin sadece birazını telafi ediyor. Sonuçta zengin bir ülke de değiliz, gelişmekteyiz son 10 15 senedir birşeyler oldu gibi gözüküyor ve Orta Doğu’daki şanssız konumumuz duruma hiç yardımcı olmuyor.
Her ne kadar daha batılı ve laik bir toplum olsak da, Orta Doğu sorunlarının içine bir şekilde çekiliyoruz. Türkiye’de neler olduğu konusunda söyleyecek çok şey var ama, Antalya’ya dönecek olursak, genel olarak çok güzel bir şehir, özellikle çevresindeki doğal güzellikleriyle. Belirttiğim gibi Antalya’da dört gece kaldım, iki gece Konyaaltı ve iki gece Kaleiçi olmak üzere. Dört günden sonra Fethiye bölgesine ve kuzeye Kuşadası’na doğru yol aldım. Bunlarla ilgili de sonraki yazılarımı lütfen takip ediniz, teşekkürler 🙂 .
Son yorumlar